endişelerim beni nasıl yanılttı?


Yeniden doğmuş gibiyim.

Her şeyden ve tanıdığım herkesten bilinçli bir şekilde uzaklaşıp yeniliklerle sarıp sarmalanmak, üstelik bunu sevdiğim ve sevildiğimi hissettiğim bir ortamda, vücuduma ve zihnime iyi gelecek aktivitelerle süsleyerek, dostluklar kazanarak, nefesimi fark ederek, benliğime dönerek yapmış olmam bana şu anda bile huzur veriyor.

Düzenin içindeki düzensizlikte sakinliği buldum. Düşünmem gereken hiçbir şey yoktu. Belirli saatler içinde uyuyup yemek yiyip yoga yapmak dışında; güzel insanlarla sabahlara kadar sohbet edip paylaşmanın güzelliğini deneyimlerken keyifli vakit geçirmek dışında. Sınırlarımı gördüm, egomu bir kenara bırakarak. Günlük yaşantımda kendimi hep insanlardan izole ettiğimi düşünürdüm. Bence ben asosyal ve soğuk biriyim çünkü. Öyle olmadığımı görmem beni şehir ışıklarından uzakta gökyüzüne bakınca Samanyolu’nu görmek kadar şaşırttı. Yukarıda bir yerlerde sayamayacağımız, büyüklüğünü algılayamayacağımız kadar çok evren var.

Başkalarıyla kurduğumuz iletişimin yolunu, aslında kendimizle kurduğumuz iletişim inşa ediyor. Dünyada bir şeyleri değiştirmeye karar vermeden önce kendi içimize bir göz atmalıyız. Enerjimizin ve niyetimizin dürüstlüğü çok fazla hayatı etkileyebilecek güçte. Düşündüklerimizi fark edebilmek bazen göründüğü kadar basit olmayabiliyor. 

Burada tanıştığım güzel insanlardan biri, iyi hissetmek için sürekli yolda olması gerektiğini, şehrin ve kaosun karmaşasından uzakta doğada bulunmayı istediğini söyledi. Küçük bir Into the Wild örneği belki. Yorum yapabilecek kadar iyi tanımıyorum onu. Esas değinmek istediğim nokta, Yoga kampında ilk kez yoga yaparak kendi içine doğru bir yolculuğa çıkmış olduğu. Hayatının sonuna dek bir yolculukta olduğunu fark ettiği. 

Tesadüflere çok uzun zamandır inanmıyorum. Bu kampa dahil olmam da tesadüf değildi. Gitmeden önce yazdığım endişeli gönderimin sonunda da belirttiğim gibi, yargılamadan, olanı olduğu gibi yaşamayı öğrenmem için attığım ilk adımdı. Endişelerimin beni yanılttığını görmekten mutluluk duyuyorum. 


4 günün sonunda rutine dönmek buruk bir his yaratacak sanmıştım. Şu an içimde yalın bir sessizlik var. Var oluşumun sessizliği bu. Evrene 4 gün boyunca yaydığım güzel enerjinin karşılığı. Kalbim huzurlu, sakin, ve her şeyin mümkün olduğunun farkında. Zihnimin berraklığı neredeyse somut, beynimin içi şeffaf. Neyi nasıl yapmam gerektiğini kavramış gibiyim. Nerede yanlış yaptığımı bulmuş gibiyim. Düzeltmek benim elimde. Başlamak benim elimde. Tüm hayatımın önümde nasıl uzandığını net bir şekilde görebiliyorum. Hiç bu kadar emin olmamıştım. Hiç bu kadar kararlı olmamıştım.

Tatiller insanlara iyi gelir çoğunlukla.

Bu tatil benim yaşamımı değiştirmiş olabilir.