it is in you *** içinizde



Maybe you’ve heard about Avril Lavigne’s latest album and her disease that she has recently overcome. She has returned back to the stage by turning this tough journey into a musical structure. One of the songs in the new album has made me feel so intense that I’ve decided to write on it because all of us look down on ourselves all the time. We are far from knowing ourselves. We sometimes only think we know.

Our brains are full of thoughts, attitudes, and cultures of the society we live in. I am not saying that knowing yourself is eluding these. On the contrary, I am saying that, starting from where we are, it is gathering everything we REALLY think.

If we do not know ourselves, maybe we will remain as an insignificant part of this whole system. This is a powerful threat that can ruin everything we want to do. Living by others’ dictates and opinions will break you off. The very first step of a strong, balanced, and healthy mind is to love yourself as an individual in a society, as a human being in nature, physically; to love yourself with every aspect you can imagine, with your all thoughts and all life streaming, with your volume on this planet. If we do not love, everything will be in vain.

To lead our lives, we need to know who we are, what we think away from everyone and everything. We need to meet ourselves within this chaos in order to find the peace and tranquillity within us. Believe or deny, the best way for this is meditation.

I am not sure if Avril meditated to pull through Lyme disease although I am sure she somehow found the truth in her heart. If I was a person who never meditated, I would mock and laughed what I wrote here. However, I am writing all these as a person who is able to come out to surface little bit more every time and who is still continuing to know herself through meditation.

The reason why people weaken themselves is others’ thoughts, lives, languages, religions, loves, marriages. Everyone is so busy with the outer world and this is so weary that we often kneel down halfway and curse. Those parties, cars, travels Avril has mentioned in this song are the proofs. We cannot set free our souls by getting rid of our material bounds.

Speaking of dissatisfaction will bring more of it. The more we hate the more we will suffer. As we insist on acting those ill-behaved attitudes and thoughts, our lives will fall down. As we don’t know what we want from life or from ourselves, we will keep floating in this ocean of negativity. We will feed our souls from the darkness of outer world instead of the light within us. Miracles won’t happen. Nothing we desire won’t realise because we won’t be able to ground them correctly. We will be collapsing as we don’t look inside of us. Consolation we search for won’t be someone, somewhere or something else. Nothing will matter if we don’t open our minds to healing and renewing.

A Yoga teacher I really love commented on meditation: “I feel like I am listening to my best friend or someone I really care whenever I meditate.” You will be getting away from all of those thoughts that you know there if you don’t give yourself this opportunity and you will not meet your best friend.

Actually I am not writing these because it makes me feel better. But maybe I can convince someone to try. Maybe what I have written is something you think but escape from all this time and I can give you a reason to start. Maybe you are tired of wasting your existence and you start with convincing yourself that all those thoughts eating your brain out are discursive. I hope so.
That’s why, the light within me salutes the light within you. (Namaste)

What Avril wrote: 
I've been to all the parties and it wasn't there. I followed where my heart leads, it wasn't there. Screamed at the top of my lungs and no one cared. I searched up on the mountain tops, it wasn't there. I drove a Maserati, no fulfillment there. I run around the whole damn world, to get back here. Now let me feel high when I'm sober. Let me feel young when I'm older. Let me feel proud when it's over. I finally realized. All of this time, it was in me. All along, it was in me. I took the time to listen and I found it here. I stopped to see the vision and it was clear. Everyone's got an opinion but I don't care. All I needed was a little faith in my life. All I needed was a little trust in myself. All I needed was to find the truth in my heart.


***
Belki Avril Lavigne’in yeni albümünden ve yakın zamanda atlattığı hastalığından haberiniz vardır. Kendisi tüm bu zorlu yolculuğu bir müzik yapıtına dönüştürerek sahnelere döndü. Yeni albümdeki şarkılardan biri bana o kadar yoğun hissettirdi ki bunun üzerine biraz yazmaya karar verdim çünkü hepimiz  durmadan kendimizi küçümseyip duruyoruz. Kendimizi tanımaktan çok uzağız. Bazen sadece tanıdığımızı düşünüyoruz.

Kafamızın için dahil olduğumuz toplumun ya da toplulukların düşünceleriyle, davranışlarıyla, kültürleriyle dolu. Kendini tanımanın bundan sıyrılmak olduğundan bahsetmiyorum. Aksine, var olduğumuz noktadan yola çıkarak ASLINDA düşündüğümüz her şeyi bir araya getirmekten söz ediyorum.

Kendimizi tanımazsak bu bütünün önemsiz bir parçası olarak kalacağız hayatımız boyunca belki de. Bu, yapmak istediğimiz her şeyi mahvedebilecek güçte bir tehdit. Başkalarının dikteleriyle ve fikirleriyle yaşamaya devam etmek benliğinizi sizden koparacak. Güçlü, dengeli, sağlıklı bir zihnin ilk adımı kendini sevmek, toplumda bir birey olarak, doğada insan olarak, fiziksel olarak, aklınıza gelebilecek her açıdan, tüm düşüncelerinizle, akıp giden tüm hayatınızı ve dünya üzerinde kapladığınız hacmi. Sevmezsek her şey boşa gidecek.

Hayatımızı yönlendirebilmemiz için kim olduğumuzu, kafamızın içinde derinlerde herkesten ve her şeyden uzakta ne düşündüğümüzü bilmemiz gerekiyor. Tüm bu kaosun içinde sakinliği ve huzuru içimizde bulabilmemiz için, kendimizle tanışmamız gerekiyor. Ve bunun en iyi yolu, ister inanın ister inkar edin, meditasyon.

Eğer meditasyon yapmamış biri olsaydım, şu an tüm yazdıklarımla alay eder ve güler geçerdim. Ama her seferinde burnumun ucunu biraz daha suyun yüzeyine çıkarabilen ve hala kendini meditasyon yaparak tanımaya çalışan biri olarak yazıyorum bunları.

İnsanların kendini güçsüzleştirmesinin sebebi bu; başkalarının fikirleri, başkalarının hayatları, dilleri, dinleri, aşkları, evlilikleri. Herkes dış dünyayla o kadar meşgul ve bu o kadar yıpratıcı ki çoğu zaman yarı yolda dizlerimizin üstüne çöküp lanetler yağdırıyoruz her şeye. Avril’ın bu şarkıda bahsettiği partiler, sürdüğü arabalar, çıktığı seyahatler de bundan ibaret. Maddesel bağlarımızdan kurtulup ruhumuzu özgür bırakamıyoruz.

Memnuniyetsizliği dillendirmek beraberinde daha çok memnuniyetsizlik getirecek. Ne kadar çok nefret edersek o kadar çok acı çekeceğiz. Kötü olan her eylemi ve düşünceyi sürdürdükçe hayatımız kötüye gitmeye de devam edecek. Ne istediğimizi bilmediğimiz sürece tüm bu negatifliğin içinde süzülüp gideceğiz. Kendi içimizdeki ışığa yönelmek varken dışarıdaki karanlıktan besleneceğiz. Mucizeler gerçekleşmeyecek. İstediklerimiz olmayacak çünkü hiçbirini doğru temellendiremeyeceğiz. Gücü dışarıda aradıkça yıkılmaya devam edeceğiz. Teselliyi hiçbir zaman başkasında, bir yerde, bir şeyde bulamayacağız. İyileşmeye ve yenilenmeye zihnimizi açmadığımız sürece hiçbir şeyin önemi kalmayacak.

Çok sevdiğim bir Yoga öğretmeni meditasyonla ilgili olarak yaptığı bir yorumda şöyle söyledi: “Meditasyon yaparken en yakın arkadaşımı veya gerçekten çok değer verdiğim birini dinliyormuşum gibi hissediyorum.” Bu fırsatı zihninize tanımazsanız orada olduğunu bildiğiniz tonlarca düşünceden her geçen gün biraz daha uzaklaşacaksınız ve en yakın arkadaşınızı hiç tanıyamayacaksınız.

Açıkçası tüm bunları yazmak beni daha iyi hissettirdiği için yazmıyorum. Birini daha denemesi için ikna edebilirim belki. Belki tüm bunlar zaten uzun zamandır düşündüğünüz ama kaçtığınız şeylerdir ve bir sebep verir size. Belki varlığınızı heba etmekten yorulmuşsunuzdur ve benim bir zamanlar yaptığım gibi önce beyninizi yiyip bitiren düşüncelerin yersizliğine ikna olmakla başlarsınız. Umarım.

İşte bu yüzden içimdeki ışık, içinizdeki ışığı selamlıyor. (Namaste)

Comments